Stajyer Diyetisyen Gözde AyhanSağlığımızın önemini çok daha iyi anladığımız ve kendimize daha fazla özen gösterdiğimiz şu günlerde tercihimizi klasik çaylar yerine bitki çaylarından yana kullanmaktayız. İşte tam da bu noktada aklımıza ilk sırada bağışıklık sistemimizde kendine kalkan görevi edinmiş Kuşburnu geliyor. Sadece bitki çaylarında yer almakla kalmayıp tohumlarını da çok farklı yerlerde kullandığımız kuşburnunun faydaları ise saymakla bitmiyor.
İçerisindeki E ve C vitaminleri, polifenoller ve karotenoidler sebebiyle çok güçlü bir antioksidan içeriğe sahiptir. Bu özelliği ile serbest radikallerle savaşıp onları etkisiz hale getirir. Dolayısıyla kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve diğer kronik hastalıklara karşı doğal bir koruma sağlar.
Yüksek C vitamini içermesi sebebiyle damar yapısının korunmasına çok büyük faydası olan kuşburnu bu sayede ateroskleroz gibi hastalıklara karşı bir kalkan görevi görür. Aynı zamanda kötü kolesterol olarak bilinen LDL seviyelerini azaltma ve kan basıncını düşürme etkileriyle de kalp hastalıkları için tüketilmesi gereken besinler arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Kan şekeri regülasyonunu destekleyen de bir etkisi olan kuşburnu insülin direnci yaşayan hastalarda TİP2 diyabet gelişimini önlerken halihazırda diyabet hastalığı olan bireylerin de kan şekerlerinin düzenlenmesine yardımcı olur.
Yapılan bilimsel araştırmalarla içerisindeki “tiliroside” adı verilen antioksidanın yağ yakımını hızlandırdığı ve kilo alımını ise düşürdüğü gözlemlenmiştir. Zayıflama diyeti uygulayanlar için şimdilik mucizevi bir besinmiş gibi anılsa da hala daha fazla kanıta ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
Cildin yenilenmesi, elastikiyetinin oluşturulması ve yaraların hızlı bir şekilde iyileştirilmesinin kilit parçası kolajen adı verilen proteindir. Kolajen üretiminin uyarıcısı ise Kuşburnunun içerisinde de çok zengin bir şekilde bulunan C Vitaminidir. Bu sayede Kuşburnu yaşlanma belirtileri olarak görülen kırışıklık ve ince çizgilerin oluşumunu geciktirirken daha sıkı ve genç bir görünümün süresini de uzatmış olur. Özellikle yağı daha derin bir tabakaya ineceği için uzun vadede nem dengesini sağlayıp cildi korumuş olacaktır.
Bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi en yüksek vitamin olan C vitaminini içerisinde yoğun miktarda bulundurur. Bunun dışında A ve E vitaminlerinin yanı sıra polifenoller tarafından da zengin bir içeriği olan Kuşburnu vücudu enfeksiyonlardan korumakla görevlendirilmiş olan lenfositlerin üretimi üzerinde de olumlu etki göstermektedir. Sonuç olarak enfeksiyon hastalıklarına karşı doğal ve güçlü bir silahtır.
Sadece ishalin iyileştirilmesinde etkili olmakla kalmayıp midenin pH değerlerini de düzenleyerek daha birçok hastalığın gidişatında önemli ve hatrı sayılır etkilere sahiptir. Ülser oluşumunun önlenmesinde de pH düzenleme etkisiyle çok önemli bir yer almaktadır. Ayrıca mide hastalıklarının oluşmasındaki büyük payın sahibi olan Helicobacter Pylori adlı mikroorganizmanın neden olduğu enfeksiyonların önlenmesinde ve dolayısıyla da ülser ve gastrit tedavisine büyük ölçüde katkı sağlar.
Galaktolipidler ve polifenollerin eklem ağrılarını ve inflamasyonları azaltıcı etkisi çok fazladır. Kuşburnu da bu bileşenler açısından çok zengindir. Kireçlenme ve iltihaplı romatizma hastalarında çok sık görülen eklem ağrılarını azalttığı gibi yine aynı şekilde diğer hastalık ve enfeksiyonlarda da inflamasyon azaltıcı etki gösterdiğini içeren bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.
Tüm bu faydalarının dışında menopoz belirtilerini hafiflettiğini, beyin fonksiyonlarını güçlendirdiğini, günümüzün en büyük sorunu olan stresin olumsuz etkilerini azalttığını söylemeden geçmek olmaz. Peki bu kadar faydası olan Kuşburnunu sadece çay olarak mı tüketiyoruz?
1.Bitki Çayı: İdrar söktürücü etkisiyle ödem atma ve idrar yolu enfeksiyonlarından korunmayı sağlayan en çok tercih edilen tüketim şekillerinden birisi bitki çayı formudur.
2.Kuşburnu Marmelatı: Kahvaltılara çok yakışan kuşburnunun yoğunlaştırılmış bir formudur. Antioksidanlar, mineraller ve vitaminler açısından çok zengin bir besindir.
3.Taze Kuşburnu: Hasat zamanlarında yani Eylül ve Ekim aylarında taze olarak tüketilme şansı da vardır. Isıl işlem ve metal maddelerin teması C Vitaminini olumsuz etkilemesinden dolayı en faydalı ve doğal formu taze halidir.
4.Kuru Kuşburnu: Eğer siz de mevsim gözetmeksizin kuşburnundan faydalanmak istiyorsanız hasat zamanında toplanan kuşburnunu doğal yöntemlerle kurutarak kış mevsiminde de tüketebilirsiniz.
