Kendine değer vermenin ve kendini sevmenin ne anlama geldiğini, hayat kalitesini nasıl etkilediğini ve içsel mutluluğa ulaşmak için uygulanabilecek etkili yolları keşfet.
Yayınlanma Tarihi : 21.04.2025
Hayatın akışı içinde zaman zaman hepimiz kaybolmuş hissederiz ve bu hisler genellikle yoğun iş temposundan kaynaklanır veya ilişkilere odaklanmak yerine kendi iç sesimizi dinlemeye ihtiyaç duyarız... Bu süreçte genellikle en temel gereksinimimizi unuturuz: Kendimize değer vermek ve kendimizi sevmek... Aslında gerçek mutluluk dışarıda değil içimizdedir ve yaşam kalitemiz özsaygı ve iç huzurlarımızla başlar... Bu yazıda kendimize değer vermenin ne anlama geldiğini ve bu değeri nasıl yeniden inşa edebileceğimizi detaylarıyla ele alacağız; çünkü kendimizi kabul etmeden hiçbir sevginin gerçekten bize dokunmadığını unutmamalıyız.
Kendine değer vermek, "Ben de en az herkes kadar önemliyim" diyebilmekle başlar. Bu, yalnızca başarılarımızla gurur duymak değil; aynı zamanda hatalarımızı, kusurlarımızı ve geçmişte yaptığımız seçimleri de kabul etmek anlamına gelir. Kendine değer veren bir insan; kendi ihtiyaçlarını küçümsemez, duygularını bastırmaz ve sınırlarını bilir. Bu kişi başkalarının düşüncelerini göz ardı etmez ama kendi iç sesini her şeyin üzerinde tutar. Birçok insan kendine değer vermeyi bencillikle karıştırır. Oysa aralarında büyük bir fark vardır. Bencillik, yalnızca kendi çıkarını düşünmekken; kendine değer vermek, başkalarına saygı duyarak kendi varlığını da aynı ölçüde önemsemektir. Bu dengeyi kurabildiğimizde hem kendimizle hem de çevremizle daha sağlıklı ilişkiler kurabiliriz.
Değer veren insanlar genellikle yaşamlarına anlam ve yön katma konusunda daha başarılı olurlar çünkü isteklerini bilirler ve tercihlerini bu doğru yönde yaparlar. İş yaşamında haklarını savunan ve toksik ilişkilerden kaçınan kişiler genellikle değer veren insanlar arasındadır ve “hayır” demekten çekinmezler. Bu insanlar hatalarıyla yüzleştiğinde onları bir öğrenme deneyimi olarak kabul ederler ve kendilerine şefkatle yaklaşırlar. Aynı zamanda zorlu zamanlarında daha direngen olabilirler çünkü kendi destek sistemleri olan kendilerine güvenirler. Sağlam ilişkilere sahip olmak ve daha mutlu olmak için pozitife odaklanmak önemlidir. İyi sınırlar koymak ve kendinizi önemsemek ise içsel huzuru getirir ve yaşam tatminini artırır.
Birçok insan için klişe gibi gelen kendiyle barışık olma düşüncesinin aslında insan ruhunun temel bir gereksinimi olduğu düşünülür genellikle. Kişi kendini sevmiyorsa genellikle sürekli başkalarından onay arar ve dış dünyadaki takdirleriyle tatmin olmayı umar. Ancak bu dış onay içsel huzur getirmez hiçbir zaman çünkü kişi içinde hala eksiklik ve yetersizlik hisseder. "Özellikleriyle birlikte kendini kabul edebilmek ve değerli olduğunu hissedebilmek kendini sevmektir diyebilecek duruma gelmek demektir. Özellikle travmatik deneyimler yaşamış veya reddedilmiş insanlar için bu süreç oldukça zor olabilir. Ancak hatırlamalısınız ki kendinizi sevgili hissetmenin yolu geçmişi değiştirmek değildir, ama geçmişteki versiyonunuza şefkat göstermekten geçer." Bir kişi kendine değer veriyorsa başarısız olduğunda kendini ceza almaz ya da duygularını görmezden gelmez ve kendini suçlamaz. Tersine kendiyle dost olur ve destekler ve kendini sıkı sıkı sarar. Çünkü en güçlü bağın bir kişinin kendiyle kurduğunu bilir.
İçsel bağın oluşturulması nasıl gerçekleşir peki derseniz... Her şey farkındalıkla başlar. İlk olarak kendinle iletişime geçmek önemli bir adımdır. Günde sadece 5 dakika ayırarak kendine şunları sormak bile büyük bir fark yaratabilir: “Bugün nasıl hissediyorum?” ve “Ne ihtiyacım var?”. İlerlememizin ikinci safhası içsel olumlu konuşmayı güçlendirmektir. Hepimiz içimizde eleştiren bir ses taşırız ancak bu sesin yerine pozitif ve destekleyici bir ses yükseltilebilir. Kendine olan inancını artırmak için “yeterince iyi değilsin” yerine “elinden gelenin en iyisini yaptın ve bu çok değerli” demek önemlidir. Bu cümleleri işitmeye en çok kendi içimizde ihtiyacımız vardır. Bir diğer önemli nokta sınırlarını bilmektir ve hayır demeyi öğrenmek de buna büyük katkı sağlar; her istekte evet dememek ve insanları kırmamak adına kendini ihmal etmemek önemlidir. Bu durum hem kendine hem de karşındakine saygının bir göstergesi olabilir çünkü bazen kendine “evet” diyebilmek için başkalarına “hayır” demek gerekebilir unutma. Stresten uzaklaşmak ve destekleyici insanlarla zaman geçirmek gibi aktiviteler yaparak kendini sevmeye yönelik adımlar atabilirsin. Aynı zamanda hobilerinle ilgilenmek ve keyfince vakit geçirmek de önemlidir. Kendine küçük sürprizler yaparak da kendini değerli hissedebilirsin; mesela bir fincan kahve içmek ya da sessiz bir yürüyüş yapmak gibi etkinlikler bunun için güzel birer fırsat olabilir.
Maalesef, birçok insan çocukluk veya gençlik dönemlerinde duymuş oldukları bazı sözler yüzünden değersizlik duygusuyla büyürler. "Sürekli aynıydın zaten", “Değersizsin", “Bir numarasın sanıyor musun kendini?" Bu kelimeler zamanla içselleşir ve yetişkinlikte kendimizle ilgili gerçekler gibi algılar hâline gelirler. Bu durumda kendi başarımızı görememeye başları ve sürekli olarak diğerleriyle kendimizi karşılaştırmaya ve küçümsemeye eğilim gösteririz. Bu devri kırmak için ilk adımın iç sesleri tanımak olduğunu fark etmek gerekiyor. Sonra bu seslerin seninle alakalı olmadığını anlamak ve zamanında duymuş olsan da gerçekliklerini yitirmiş yankılar olduğunu kabul etmek önemli. Bu noktada yazmak büyük fayda sağlayabilir. Kendine bir mektup yazmak veya iç sesinle konuşarak günlük tutma gibi alışkanlıklar iyileşme sürecini hızlandırabilir. Profesyonel yardım almak da dahil olmak üzere destek arayışına girmek ve bilinçli egzersizler yapmak gibi yöntemler değersizlik duygusundan kurtulmak için oldukça etkilidir. En önemli şey ise kendine zaman ayırmaktır; bu bir süreç ve her adım seni kendi gerçek özüne biraz daha yaklaştırır.
Yaşamın hızlı temposunda kendi kendimize kaybolmak oldukça kolaydır ancak kalıcı mutlu olmak istiyorsak içsel huzuru yakalamalı ve önce kendimizle barışmalı ve değer vermeli ve kendimize sevgili olmalı ve diğerlerinin değil senin verebilecek olduğun en değerli hediyedir yaşamda.