İnsülin pankreastan salgılanan şeker metabolizmasını düzenleyici bir hormondur. İnsülin direnci ise dolaşımda normal konsantrasyondaki insüline karşı azalmış cevap olarak tanımlanır.Yani insulin kanda yeterli miktarda olmasına ragmen görev yapamaz. İnsülin direnci arttıkça; kan şekeri kontrolü sağlamak için kandaki insulin seviyesi de artar. Böylece vücutta gereğinden fazla insulin salınımı olur.
İnsülin direnci yağ ve protein metabolizması, kas-iskelet sistemi, adipoz doku, üreme sistemi, bağışıklık sistemi ve santral sinir sistemi gibi pek çok sistemi etkiler. Ancak yaygın olarak tip 2 diyabet ve metabolik sendromun tanı kriterlerine eşlik eder. Uzun süren insulin direnci varlığında tip 2 diyabet; kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon ve bazı kanser türleri (kolon, meme, endometrial) gelişimine sebep olabilir.
İnsülin Direnci Tanı Yöntemleri
İnsülin direncini değerlendirmede açlık ve tokluk kan şekeri, HbA1c ve HOMA-IR değerlerine bakılmalıdır. Obezite varlığı pratikte en önemli insülin direnci nedeni olarak kabul edilir. Obezite insülin direncine sebep olur ancak insülin direnci nedeniyle obezite gelişmez. Günlük hayatta metabolik sendrom kriterleri taşıyan hastalarda insülin direnci varlığı kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre tabloda belirtilen beş kriterden üçünün varlığı metabolik sendrom tanısı için yeterlidir.
Risk faktörü | Tanım |
Bel çevresi | |
Erkek | >102 cm |
Kadın | >88 cm |
Trigliserid | >150 mg/dL |
HDL | |
Erkek | <40 mg/dL |
Kadın | <50 mg/dL |
Kan basıncı | ≥130/85 mmHg |
Açlık plazma glikozu | 110-125 mg/dL |
İnsülin direnci belirtileri ise;
İnsülin Direnci Tedavi Yöntemleri
Etkili bir yaşam tarzı değişikliği ile insulin direnci olgularının diyabete geçişi yaklaşık %50 oranında azaltılabilir. İnsülin direnci tedavisinde hedef, kilo kaybının sağlanması ve fiziksel aktivitenin arttırılmasına odaklanmış yaşam tarzı değişikliğinin benimsenmesidir.